Mart 1999’da Meksiko kentinde 100 bin kişi özelleştirmeye karşı yürürken, özelleştirme yanlısı Başkan Zedillo’nun sarayının önünden şöyle haykırarak geçiyordu: Zedillo, bizler belki cahiliz ama, ülkemizi satmayız! Meksika’nın elektriğine göz diken Avrupalı, Kanadalı ve Amerikalı şirketlere, Meksika Elektrik İşçileri Sendikası Başkanı Flores ise şöyle bağırıyordu: Ülkemizin fiyatı yoktur! Meksika Anayasası satılık değildir! ... 17 Mart 2000 günü, özelleştirmeye karşı yürüyen 500 bin kişi, şöyle haykırıyordu: Kosta Rika satılık değil! ... 27 Eylül 2002 günü, 50 bin kişiden fazla bir topluluk Zacola meydanını doldurmuştu. Büyük bir çoğunluğun giydiği mintanların göğüslerinde, Meksika Devlet Başkanı, Fox’u hedef alan şu sloganlar yazılıydı: Fox, sen istersen çiftliğini satabilirsin, çünkü o senin malın. Sen istersen çizmelerini de satabilirsin, hatta istersen karını da satabilirsin! Ama asla elektriği satamazsın, çünkü o tam Meksika halkının malıdır! ... ... Biz de, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e özetle şu değerlendirmeyi yapıyoruz: Aslında vatanın satılması anlamına gelen özelleştirme, bugün Türkiye için birinci derecede tehdit haline gelmiş bulunmaktadır. Bu nedenle biz Kemalistler de tehdit önceliklerini buna göre değiştirmiş, birinci iç tehdit olarak irticanın yanı sıra özelleştirmeyi de almış ve buna yönelik bir hareket planı oluşturmuş bulunmaktayız... ... ... Son olarak Milli Güvenlik Kurulu’na (MGK) şöyle sesleniyoruz: Bugün, vatanın satılması anlamına gelen özelleştirmeye karşı önlemler alınmazsa, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temelleri sarsılacaktır. O zaman alnacak önlemler, hem o önlemleri alanlara hem de Ulusal Devlet’e çok pahalıya mal olur...