Felsefe işe yarar mı? Filozofun elinden bir şey gelir mi? Pazarda turşu satan birisi için felsefenin anlam ve değeri hiç şüphesiz bu türden bir soru gerektirir. Lukianos, felsefe tarihinin göz bebeği Sokrates’i ve diğer filozofları açık artırmaya çıkarmış, pazar halkıyla konuşturuyor. Müşteri soruyor: Söyle bakalım biraz, sen neden anlarsın özellikle? Sokrates: Ben oğlancıyım, aşk işlerinde ustayım diye yanıtlıyor. Müşteri Yapma ya! Ben şimdi seni nasıl satın alayım? Dünya güzeli oğluma bir öğretmen arıyordum! diyerek kaygısını dillendiriyor. Lukianos, Satılık Filozof’larda günlük yaşamla felsefe arasındaki ilişkiyle alay etmek için fırsatı kaçırmıyor. Onun asıl derdinin felsefeyle alay etmek olmadığını Balıkçı veya Ölüler Canlanınca’da görüyoruz. Lukianos bu defa da Platon adına Platonculuk yapan, sözleriyle davranışları birbirini tutmayan müridlerin peşine düşerek felsefeyi aklıyor. Lukianos’un iki eseri de Eski Yunan Felsefesine eleştirel bir bakış niteliğindedir.