Saray arşivlerinde bugün binlerce eşya, tanınmayı ve fark edilmeyi bekliyor. Çünkü hepsinin bize anlatacağı bir hikâye var. Bazıları binlerce yıl öncesini gördü, bazıları ise sadece birkaç yüz yıllık bir geçmişe sahip. Bazılarına bir peygamber dokundu, bazılarına on binlerce insan, bazıları uğruna savaşlar verildi, bazıları barışın simgesi oldu. Kimisi herkesin gözü önünde günümüze ulaştı, kimisi de herkesten gizlenerek… Bu tarihî kutsallar, kendi dönemlerine ve insanlarına dair çok şey anlattı bize. Müslümanların gözbebeği olarak saklanan Mukaddes Emanetler, Osmanlı İmparatorluğu’na nasıl geçti? Peygamber’in su içerek şereflendirdiği ahşap tas yüzyıllarca nasıl gizli kaldı? I. Ahmed, Mısır’dan getirttiği mübarek bir ayak izini neden tekrar geri göndermek zorunda kaldı? İran Şah’ının gönderdiği yayı kimsecikler kuramayınca IV. Murad ne yapmak zorunda kaldı? Yavuz Sultan Selim, Çaldıran Savaşı’nda Şah İsmail’i yenince ona ait hangi eşyaları özellikle saklattı? Osmanlı’da köle bir kadın, bir padişah annesi ile yan yana defnedilebilir miydi? Memlük Sultanı Kayıtbay’ın gözü gibi baktığı kılıcının sırrı neydi? I. Ahmed padişah olduğunda yüzüğünde bulunan ceviz büyüklüğündeki elması nereye gönderdi? I. Dünya Savaşı’nda Medine’deki son Mukaddes Emanetler hangi şartlarda nasıl kurtarıldı? Kudüs’e at sırtında girmek isteyen Alman İmparatoru Wilhelm’e, Sultan II. Abdülhamid Han nasıl bir oyun oynadı? Sarayın nice gizemli eşya ve emaneti, Talha Uğurluel’in yalın üslubu ve muhteşem görsel sunumu eşliğinde Asr-ı Saâdet’ten Osmanlı’ya Sarayın Kutsalları kitabında…