Bu kitapta tartıştığımız kuramlar çokluk batı toplumları üzerinde odaklanmıştır. Ama batı, daha önce hiç olmadığı ölçüde, dünyanın geri kalanının bir parçası olmuştur. Bu dünyanın hatırı sayılır bir kısmını, ister iyi diyelim ister kötü, batı denetlemektedir. İncelediğimiz sanayi sonrası toplum kuramlarının bu durumun tamamen farkında oldukları söylenebilir. İster iletişim ve enformasyonun tüm dünyayı pençesine almasını, ister kapitalist ekonominin post-fordist yeniden örgütlenmesini ya da isterse modernliğin belli başlı varsayılarının bazılarının gözden kaybolmasını betimlesinler, bu kuramlar hem dikkat çekilen gelişmelerin küresel yapısını hem de bu gelişmelerin yönü ve yayılımı konusunda batının oynadığı temel rolü vurgulamıştır. Bunu yapmaları ölçüsünde de bugün dünyadaki en önemli değişimlerin bazılarını ele almamıza elverişli bir ayna sunmaktadır.