Türk ordusu, Sakarya’da tutunmasa idi, Anadolu Millî Hareketi büyük bir tehlikeye düşmüş olacaktı. Bu takdirde, ordu, ancak Kızılırmak gerisine çekilebilirdi. Geri çekilme bir bozguna dönmese bile, yeni cephenin ilerisinde kalacak bölgeye (Sinop, Kastamonu, Çankırı ve Ankara) mensup askerlerin büyük ölçüde dağılması mukadderdi. Ayrıca, Ankara’nın Yunanlılar tarafından işgalinin, Millî hareket için, siyasî bakımdan telâfisi güç, ağır bir darbe teşkil edeceği muhakkaktı. Yunan ordusuna sonsuz bir güven besleyen Lloyd George, İngiliz Genel Kurmayı karşısında bir kere daha haklı çıkacak ve bu durum Fransızları da tereddüde sevkedecekti. Moskova Antlaşmasına rağmen, Rusya’nın Ankara hükümetine karşı henüz pekişmemiş olan güveni sarsılacak, tutumunu değiştirmesi gerekecekti. En iyimser bir tahmin ile Türkiye Büyük Millet Meclisinin, çoğunluk sağlayabilecek bir üye sayısı ile Kayseri’ye yerleştiğini kabul edelim. Sakarya’nın mağlûp Başkumandanı Mustafa Kemal Paşa’nın, bu Meclis karşısındaki durumunu kestirmek güç değildir. Tahammül edilemeyecek hâle gelen Meclisi, M. Kemal Paşa dağıtabilir miydi? Böyle bir hareket nasıl bir sonuca ulaşırdı? Gönüllerinde başka bir arslan (Enver Paşa) yatan milletvekillerinin tutumu ne olacaktı? Bütün bu ihtimâller, kaybedilecek bir meydan muharebesinin arkasında yatmakta ve muharebe devam ederken bazı hazırlıklar yapılmakta idi.