Her şeyin anlam, boyut ve nitelik değiştirdiği bir dünyada insanın hep aynı kalması olanaksızdı. Kendisi de değişmişti bu yüzden. Bütün eski kaygılarını ve aptallıklarını bırakıp bilincini, yanılsamalar toplamından ibaret bir karşı saldırı hamlesine dönüştürmeliydi artık. İnci Aral’dan, Türkiye’nin bu zamanlarına dair, kolay unutulmayacak bir roman: Genç yaşta yükselmiş bir yatırım uzmanı; eski eser kaçakçısı bir kadın; üniversite mezunu bir telekız. İnci Aral, “GELECEKSİZLİK” üzerine kurduğu romanında bu üç kişinin kesişen yollarını anlatıyor. 2000’li yılların başlarında, yaşanmakta olan toplumsal, ekonomik ve kültürel çalkantılardan etkilenen bu insanlar, savruluşlarını ve belirsizleşmiş geleceği sorguluyorlar. Bir yanda bol para, her türlü zevk, renkli hayatlar, öte yanda kirlenen, çürüyen değerler, tatminsizlik, sömürü düzeni ve yozlaşan cinsellik. Safran Sarı; para, güç ve başarı peşinde koşarken kimliklerinden, aşktan ve umutlarından uzaklaşan, sayıları gitgide artan otuzlu yaşlarında bir kesimin önce sevgiyi, sonra geleceği olan inancını, en sonunda ruhunu kaybedişinin serüveni...