Sufiler manevi tecrübelerini anlatmak için birbiriyle irtibatlı üç terim kullanmıştır: vecd, vücud ve tevacüd. Vecd ya da vücûd, öncelikle bir şey bulmak, bilmek, tevacüd ise bulmak için insanın kendini zorlaması demektir. Tasavvufun teorik gelişimiyle paralel olarak sûfinin vecd halinde bulduğu ya da bulmak için kendini zorladığı hali anlatan vücud, felsefe ve kelamda aşina olduğumuz varlık anlamına doğru bir anlam gelişmesi kazanmış olsa bile sufiler varlık ile bilmek ya da bulmak arasındaki ilişkiyi her zaman korumuştur.