Runlar birkaç yıl önce beni kendilerine çağırdılar. Onların çağrısını duydum ama dinlemedim. İçimdeki bir ses bana: “Henüz zamanı değil” dedi. Runlar hakkında kitaplar, bilgi sahibi kişiler, üstatlar ve Kelt rahipleri “onu” her zaman heyecanlandırıyor ve ayaklandırıyordu. Sonunda “o” kazandı ve “ben” teslim oldum; kendimi Runlara adadım, onları kabul ettim. Teorik kaynakların dolambaçlı yollarına sapmadan, Runları bizzat tanıyabilmek için yola çıktım. Sadece işaretleri ve isimleri biliyordum; hepsi buydu. Geri kalanını bana “o” öğretti. Runlar, güçleriyle beni pek çok kez kendi dünyalarına götürebilirlerdi ama ben inatla bu dünyada, bedensel, beşerî ve günlük gerçeklikte kaldım. Yolculuklarımdan dönerken yanımda birkaç şey getirdim; Runların armağanları… İşte bu armağanları sizlerle paylaşmak istiyorum...