Absolut kulak, seslerin kulakla değil beyin ile algılanması olarak ifade edilebilir. 440 Hz’i referans olarak alan kulak, salyangozdaki ayırıcı bir bölge tarafından sesleri bileşenlerine ayırarak işitme sistemine göderir. Bunun nedeninin beyinde bir frekans haritasının olduğu ve tüm komşu hücrelerinin ardışık frekanslara duyarlı olması olarak açıklanmaktadır. Rölatif Absolut ise referans sesini alarak bir absolut kulak gibi duymak anlamına gelir ki çok ciddi bir eğitim ve çaba ile zaman içinde kazanılır. Profesyonel müzisyenlerin büyük bir bölümü böyle bir kulağa sahiptir. Bu kitap tonal yapı içinde modları meydana getiren seslerin arasındaki çekim ve hareket ilişkisini çözümlemek, bunu müzik teorisi ve melodik analize dayandırarak, duyma yeteneğini kusursuz hale getirmek amacıyla hazırlanmıştır. On iki tonda Majör ve minör modlar içinde, diyatonik ve diyatonik olmayan derecelerin duyumu, transpozisyon, kulak eğitimi için yapılması gereken günlük çalışmalar bu kitabın içeriğini oluşturmaktadır. Kitabın müzik eğitimi alan tüm öğrencilere, müzisyenlere ve müzik eğitimcilerine kulak eğitimi ve gelişiminde daha açık bir yol göstereceği inancındayız.