yaram öldü! yaram öldü! çiçeklerle pıhtıladım ilkin ve taştan bir kabukla örttüm gözünü kan cidarına çarpa çarpa ağlayacak damara çekildi suspus o damar ki, ağrı dağı kalbimin her güz saklanmaya yükselir zirvesi, atmaya en olmayacak anın şakağında beslenmeye saklanır, dallanmaya dilimdeki sinsi urun uzanmış kolları olmaya (uğ)urum: büyümeyen ve fakat çoğalan sesi çocukluğumun yetişkini oynadığım her sahnenin sonunda yapışıp yakama bir elinde gül sapından kamayla kaldırıp g/özkabuğunu varlığımın inceden onu hayatla burun buruna getiren