İnsanlık Tarihi’nin İkinci Kısmı, Atlantis’in çöküşü, Ramtha’nın savaşı ve eski krallıkların yıkılışı, kadınların köleleştirilmeleri ve boş inançların ortaya çıkışı ile başlayarak insanlık destanının öyküsünü sürdürmektedir. Ramtha, bu kitapta, Dünya’nın içindeki gizli bir uygarlığı da anlatmakta ve insanlığı seven dünya-dışı ırkların teknolojik yardımıyla -unutulmuş tanrısallığımızın hatırlatıcıları olarak- inşa edilmiş olan Mısır piramitlerinin kutsal sembolizmini açıklamaktadır. Ramtha, insanlık tarihinde bir dönüm noktasının, Orta-doğu’da Yehova’nın ortaya çıkışı olduğunu açıklamakta ve bu süreci çarpıcı ve ayrıntılı bir biçimde anlatmaktadır. Onun gözlemine göre, yozlaşmanın ve kadim bilgeliğin değiştirilmesinin büyük bölümü bu dönemde meydana gelmiştir. Bu dönemi Hıristiyanlığın İsa’nın öğretilerini yorumlaması ve diğer inançlar takip etmiştir. Bu süreçte, her bireyin içsel kutsallığı ve tanrısal doğası ile bağlantısı unutulmuş ve kaybolmuştur. Bu kitap, belki de, şimdiye dek verilmiş olan en büyük tarih dersini içermektedir. Ramtha, çağdaş dünyada bireylerde Mesih bilincinin ortaya çıkışını aydınlanma olarak tarif etmektedir. Kitap, insanlığın tekâmülünde sonraki aşamanın ve yeni bir aydınlanmanın doğuşunun ilham verici bir vizyonu ile sona ermektedir.