Kur'an-ı Kerim, Allah'ın insanlığa bir lütuf olarak gönderdiği ilahi mesajların sonuncusudur. Onun insanlığa ulaşması yine bir insan olan Peygamberimiz (s.a.v.) aracılığıyla olmuştur. Bu sebeple İslam'ın iki temel kaynağı arasındaki bağlantıyı ortaya koymanın önemi yadsınamaz. Acaba Allah'ın kelamı ile onun tebliğcisi olan Rasulullah'ın (s.a.v.) Sünneti arasında nasıl bir ilişki var? Kur'an ve Sünnet arasındaki irtibat bağlamında hangi problematik konular söz konusudur? Bu çalışma, buna benzer sorulara cevap aramakta ve ilgili konuları Tefsir Usulü açısından da değerlendirerek, bütün yönleriyle ele almaya çalışmaktadır. Çünkü kendini Kur'an'ın anlaşılmasına adayan Tefsir ilminde, söz konusu hedefe götüren yollardan birincisi Kur'an'ın Kur'an ile tefsiridir. Bundan sonra ise Kur'an'ın Sünnet ile tefsiri gelir.Ne Kur'an olmaksızın bir Sünnet, ne de Sünnet olmaksızın bir Kur'an düşünülebilir. Her türlü düşünce, teşebbüs ve anlayış, daima bu iki temel kaynaktan onay almak zorunluluğundadır. Bu bizzat Allah'ın (c.c.) emridir. Kültürler arası rekabet ve çatışma ortamını her zaman yaşamakta olan dünyamızda Sünnet, toplum yapısı, din pratiği ve kimlik arayışları yönünden Müslümanlar için çok büyük bir öneme sahiptir. Sünnet'e bu önemi kazandıran da her şeyden önce bizzat Allah'ın Kelamı olan Kur'an'dır.

Benzer Kitaplar