- Dönem dönem sürekli şekil ve anlam değiştiren plastik kelimeler gündelik hayatı nasıl etkilemektedir? - Plastik kelimelerin baskın çıkmasıyla dünya dilleri çeşitliliğinin en aza inmesi ve insanlığın tek tip, ruhsuz bir dile mahkum oluşu. - Plastik kelimeler vasıtasıyla günlük dil matematikleştirilerek insanlığın teknolojiye itaate hazır hale getirilmesi nasıl sağlanıyor? - Plastik kelimelerin imalatçısı olarak uzmanların ekonomi, kültür, eğitim ve siyaset alanındaki otoriterliği. - Siyasetçiler ve kapitalistler plastik kelimeler vasıtasıyla toplumu nasıl yönlendirirler? Plastik kelimeler, tarihin önünde koşan yörüngelerdir, tarih onları takip edip durur. Onlar her an şüpheyle karşılanmalı, teyakkuz halinde olunmalı, ne var ki çoğunlukla onların bizi istedikleri şekilde yönlendirmelerine izin veririz; rahatlıktan, korkudan, aptallıktan ve kendimizce birçok iyi sebepten ötürü. Diktatörler plastik kelimeleri, emretme ve faydalanma amacıyla istedikler şekilde ve uzmalarla işbirliği yaparak, üretme ve kullanma imkanlarına sahiptirler; propagandanın, istekli veya isteksiz itaat ettirmenin bundan daha etkili bir aracı yoktur. Yani kelimeler diktatörlerin elinde boyunlara geçirilmiş prangalara dönüşüyorlar, zihinleri esir alıyorlar. Kalkınma, enformasyon, cinsellik, proje, enerji, kimlik, iletişim, modernizasyon, eğitim'vs, gibi plastik kelimeler, günlük dilimizin dünyasını ciddi bir şekilde düzenlerler. Ne var ki bu kelimeler sadece bilinci belirlemiyorlar, kullanılabilecek olan günlük dilin kavramlarını yerinden uzaklaştırmıyorlar ve onların yerine de geçmiyorlar. Ancak bilimin otoritesiyle ve onun evrensel talepleriyle donatılmış olarak ve uzmanların etkisiyle günlük dili ve onun çoğunlukla ayırt edilmiş ifade alanlarını ele geçiriyorlar. Öncelikle tarihsel kavramlar olarak ve tarih tarafından serbest bırakılmış olarak, gerçeklik tasarılarını planlayan araç vazifesi görüyorlar; gerçeklik laboratuvarı için aletler oluyorlar. Kendileri vasıtasıyla yeni bir çağın hazırlandığı ve ifade edildiği yeni bir kelime tipidirler onlar.