Yayına girmeden önce iki farklı kurumsal ödül almış olan bu araştırma, 40 yılı aşan geçmişiyle PKK’nın din konusunda samimiyetten uzak duruşunu ortaya koyuyor. Manifestosunu yayımladığı 1978 yılında, öncülleri yüz yıl öncesine götürülebilecek Kürt kökenli hareketlerin Marksist söyleme sahip şovenist bir çizgiye evrilmesini sağlayan PKK, lideri Abdullah Öcalan’ın ilginç kişiliğiyle de özdeş bir değişim yaşamıştır. İnşa etmeyi hedeflediği ulusun ön şartı olarak bireyi ve toplumu eritmek ve bir kalıba dökerek yeniden şekillendirmek isteyen PKK, kısa zamanda tüm unsurlarıyla reddettiği İslam’ı kullanmayı da içeren bir pragmatizm dışında ideolojisi olmayan kıyıcı bir aşirete dönüşmüştür. Bu kitap, ulus inşa sürecinde sadece İslam'ı değil, diğer dinî yapıları da araçsallaştıran PKK’nın söz konusu süreçte dine bakış açısında yaşadığı değişimi incelemeyi amaçlamıştır. Kültür ve kimlik ilişkisini müteakip kolektif kimlikler ve kimlik inşa sürecinin incelendiği ilk bölüm, farklı coğrafyalarda Kürt kimliği, Kürt toplumsal ve dini yapısını ele almayı amaçlayan ikinci bölüm, PKK’nın kuruluşu, gelişimi, çatışmaları ve Hristiyan Batı ile ilişkisini ele alarak başlayan üçüncü bölüm ile birlikte amacına ulaşmaya çalışmıştır.