Siz hiç papyon takan küçük bir penguen gördünüz mü? Penguen Tigi papyon kravatını hiç çıkarmıyor, çünkü onu armağan eden küçük arkadaşını çok özlüyor. Onunla tekrar karşılaşırsa üşümesi geçer mi acaba? Ya yedi renge bürünen bir adayı görmeye giden küçük çocuk kiminle karşılaşıyor dersiniz? Belki bu adayı siz de görmeye gider ve onunla karşılaşırsınız. Gidenler öyle söylüyor çünkü. Mahallenin birinde boynu bükük duran eski ve yıkık ahşap bir ev görürseniz durup şöyle bir dinleyin onu. Neler anlatacaktır kim bilir. Belki de içinde bir zamanlar yaşayan bir genç kızın şarkısını dinletir size. Altın mızrak armağan edilen bir kral neler yapmalı sizce? Mızrağını alıp savaşmaya mı gitmeli, yoksa onu seven halkı için daha çok mu çalışmalı? Küçük ressam Dodo’ya çizeceği resimler için seçimini kendisinin yapmasını söylemeye ne dersiniz? Kendini hep çok değersiz bulan boynu bükük küçük menekşeye ise çok güzel bir çiçek olduğunu ve güzel koktuğunu nasıl anlatmalı bilmem. Peki, ya uzaylı bebek Yum Yum’a ne demeli? Büyümesi için gereksinim duyduğu tek şey sevgi ve o bundan yoksun olduğunu sanıyor. Oysa onu çok seven dünyalı arkadaşları var.