Onun; toprak karası gözlerinin içinde, kendi kaderinin ekfenle sarılmış hali yatardı. Kırılgan bedeninde, ızdırabın boyut kazanmış hali vardı. Onun; çığlıkları gökyüzünü ağlatacak kadar dokunaklıydı. Çünkü; geçmişi çelik kaplı bir sandığın içinde saklıydı. Ona iyi bakın! Onu hissedin! Karaca'nın paramparça olmuş, küçük kalbini iyi tanıyın! Çünkü o; tüm acıların toplamı...