Eğitimin toplumsal temelleriyle ilgili literatürdeki ortak vurgu, genel olarak, okulların muhafazakâr doğası üzerinedir. Bu çalışmada bir yandan eğitimin siyasal iktidarın kurulması korunması sürdürülmesi sürecinde oynadığı rol birbirinden farklı deneyimler üzerinden tartışılırken, diğer yandan, yine aynı bağlamda inşa edilen muhalefet etme biçimlerine değinilmektedir. Kitap boyunca sunulan örnekler, pedagojik inşa sürecinde rastlanan çelişki ve gerilimler yanında, devrimlerin bu bağlamdaki dönüştürücü ve özgürleştirici işlevlerine dikkat çekmeleri bakımından da eğitimin temellerini sarsıcı niteliktedir.