1890'lı yıllarda Yahudiler, Rusya başta olmak üzere Romanya ve Yunanistan'da uğradıkları baskılar yüzünden bu ülkeleri terk etmek zorunda kaldılar. Sığındıkları ilk ülke ise Osmanlı Devleti oldu. Dönemin Padişahı 2. Abdülhamid, başlangıçta insani nedenlerle Yahudilerin Filistin dışındaki Osmanlı vilayetlerine yerleşmelerine izin verdi. Fakat Yahudiler 'vaad edilmiş topraklar' olarak kabul ettikleri Filistin'e yerleşmek istiyorlardı. 2. Abdülhamid'in saltanatı süresince bu konuda yoğun çabalar harcadılar. Özellikle Rotschild ve Baron Hirsch gibi zengin Yahudiler, Filistin'de toprak satın alarak buralara göçmen yerletirmeye çalıştılar. 1896 yılından itibaren ise sahneye Theodore Herzi çıktı. Herzl Filistin'deYahudiler için özerk bir devlet oluşturma peşinde idi ve bunun yolunun 2. Abdülhamid'i ikna etmekten geçtiğini düşünüyordu. Bu uğurda beş defa İstanbul'a geldi. Bir defasında Padişah'la görüşme imkânı buldu. Herzl'in kafasında, Osmanlı Devleti'ne bazı mali imkânlar sağlayarak hedefine ulaşmayı sağlayacak izni koparmak vardır. 2. Abdülhamid ise Herzl'in şahsında, Avrupalı alacakları Osmanlı dış borçlarının indirilmesine ikna edecek bir destek bulmuştu. Bütün bu ilişkiler ağının ne şekilde örülüp nasıl sonuçlandığını elinizdeki kitabı okuduğunuzda öğrenebileceksiniz.