Rekabetin değişen kapsamı ve boyutları daha önce firmaların ve toplumun gündeminde olmayan çok yeni bir kavramı tartışmaların odak noktasına yerleştirmiştir. Kurumsal Sosyal Sorumluluk olarak tanımlanan bu yeni kavram, aslında uzun yıllardan beri şirket yönetimleri ve işletmecilik dünyası tarafından işletmenin sorumluluklarının nerede başlayıp nerede bittiğine ilişkin tartışmaların bugün geldiği noktada bir kilometre taşını oluşturmaktadır. Kalite, yenilikçilik, müşteri memnuniyeti, farklılaşma ve satış sonrası hizmetler gibi doğrudan tüketiciye yönelik kavramların yeterli olmadığı, firmanın sorumluluklarının sınırını toplumsal fayda yaratma, topluma hizmet boyutuna taşıdığı bir sürecin henüz başındayız. Bu çalışma, bir taraftan bugünün kırıcı rekabet ortamında firmaların ayakta kalma ve pazarda başarılı olma savaşında kullanılabilecek yeni bir stratejiyi bütün boyutlarıyla ele almakta, diğer taraftan da firmalarımız için konuya ilişkin bilincin ve farkındalığın geliştirilmesi açısından öneriler ortaya koymaktadır. 

Benzer Kitaplar