Otel odalarında çok iyi yazı yazabilirim, otel odası denen o soyut, adsız mekânda, kendimi beyaz kâğıdın karşısında bulurum, kaçacak yerim yoktur. Ya da bu belki ben daha gençken geçerli olan bir ideal koşuldu, dünya oracıkta dururdu, kapının hemen ardında, göstergelerle tıklım tıklım dolu, bana her yerde eşlik ederdi, öylesine yoğun bir varlığı vardı ki, hakkında yazabilmek için bir adım uzaklaşmam yeterdi.” “Ama belki de bende yerlerle kişisel ilişkiler kurma yeteneği yok, hep biraz havada kalıyorum, yalnız bir ayağım kentte. Yazı masam biraz da bir adaya benziyor: Burada olduğu gibi başka bir ülkede de olabilirdi. Öte yandan kentlerin hepsi bir tek kente, bir zamanlar her birini niteleyen farklılıkların yitirildiği, kesintisiz bir kente dönüşmekteler.” Modern edebiyatın büyük ustası Italo Calvino’dan yaşamının en önemli yanları olan siyasal, yazınsal, varoluşsal seçimlerini nasıl belirlediğine ışık tutan metinler: Paris’te Münzevi...