İmam-Hatip modeli, İslam eğitim geleneğinin devlet himayesindeki Nizâmiye Medreseleriyle başlayan Selçuklu-Osmanlı-Türkiye tecrübesi çizgisinde gelinen noktayı temsil eden Türkiye’nin kendine özgü İslam eğitim modelidir. Bu modelin fikri temelinde “geleneksel” ve “modern” referanslar arasında bir uyum bulma çabası yer almaktadır. Fikrî ve uygulamaya yönelik temelleri Cumhuriyet öncesi dönemde bulunan bu model, Cumhuriyet döneminde Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile hukuki temelini kazanmış ve Türkiye’nin kendine özgü geliştirdiği batı dışı modernleşme sürecinde, kendisinden talep ve beklentilerin çeşitlenmesiyle niteliksel dönüşüme uğrayarak günümüze kadar gelmiştir.