Bu kitabı oluşturan yazılar, ruh sağlığı disiplinlerinin diğer bilimlerin kavşak noktasında işlev gösterdiğini, psikiyatri/psikoloji ile diğer sosyal disiplinler arasında bir dirsek teması olduğunu ortaya koyduğu kadar, insan ruhunun felsefe, antropoloji, fizik, iktisat gibi farklı bilimlere açılan pencerelerine de işaret ediyor. İnsanın karmaşık iç dünyası ancak farklı disiplinlerin işbirliği ile bütüncül bir biçimde anlaşılabilir. Bu kitapta yazar, varoluşçu felsefeden kaos kuramına uzanan bir yelpaze içinde, ruh sağlığı ve hastalığını anlamak için bütüncül bir paradigma arayışını dile getirmektedir. Dünyayı aynı renge boyamaya sıvanan küreselleşme olgusunun ruhsal yansımaları, benliklerin postmodern çağla birlikte geçirdikleri dönüşüm, varoluşçu düşünürlerin kaygı (anksiyete) kavramına getirdikleri farklı açılımlar, kaos kuramının psikiyatrik rahatsızlıkların ve psikoterapi sürecinin anlaşılmasına yaptığı katkılar, kültürün ruhsal hastalığa yönelik tutumları nasıl şekillendirdiği ve nihayet, gündelik yaşantımızın vazgeçilmez bir unsuru haline gelen internetin psikolojik açıdan değerlendirilmesi, bu kitabın temel konularını oluşturmaktadır. İnsana dair bütüncül bir bakış açısı bilimsel bilgiye mutlak bir kesinlik atfetmeden, yanılma paylarını ve kuramları doğuran zeitgeisti hesaba katarak, disiplinler arası geçişler ve yoğun bir zihinsel işbirliği ile sağlanabilir. Aklın ve ruhun uzayında yapılacak keşif yolculukları, bilimin rehberliğine gereksindiği kadar sezginin ışığına da muhtaçtır.