“Şimdilerde Necip Tosun'un Öykümüzün Kırk Kapısı'nı büyük bir zevkle, tadını çıkararak, için için tartışarak okuyorum. Çok yararlı bir eser kotarılmış. Çok yararlı diyorum, şunu da ekleyeyim: Öykümüzün Kırk Kapısı keşke öğretim alanında okutulsa. Öyle sanıyorum ki, genç kuşak bu kitapla Türk öykücülüğü üzerine bilgi edinmekle kalmayacak, bu kitaptaki yazarların eserlerini de okumak ihtiyacı duyacak. Öykümüzün Kırk Kapısı'nda yepyeni yorumlarla, değerlendirişlerle yüz yüze geldim. Necip Tosun'un değerlendiriş ve yorumlarından etkilendiğimi söylemem yersiz; ama Feyyaz Kayacan, Nezihe Meriç ve Kâmuran Şipal bölümleri benim için ayrıca önemli, Ümran Nazif de. Hele Ümran Nazif! Bugünün okurunun büsbütün habersiz kaldığı Ümran Nazif üzerine yazılanlar, Öykümüzün Kırk Kapısı'nı bir kez daha taçlandırıyor. Yayın dünyamızın bugünkü şamatasında yüreğe su serpen bir emek Öykümüzün Kırk Kapısı...” (Selim İleri)