İkinci Meşrutiyet’in ilanıyla beraber Osmanlı siyasal alanında boykot ve sokak gösterileri, erken dönem Müslüman/Türk milliyetçiliğinin repertuvarındaki en tipik araçlar olarak temayüz edecekti. Bu tarihten sonra ne zaman bir diplomatik ya da ulusal sorun ortaya çıksa, Müslüman/Türk milliyetçi hareketi protesto gösterileri düzenleyecek ve imparatorluğun düşmanlarına karşı ekonomik boykotlar örgütleyecekti. Osmanlı’yı Müslümanlaştırmak, kitle siyasetinin bu iki önemli aracının imparatorlukta nasıl ortaya çıktığını ve ne şekilde kullanıldığını gösteriyor. 1909-1914’te milli bayramlar, sivil dernekler, gönüllü cemiyetleri, kitle hareketleri ve günlük basının boykotların etkisini ne derecede pekiştirdiğini tartışıyor. Boykotlar sırasında Müslümanları ve gayrimüslimleri kapsayan bir Osmanlı kimliği tasavvurundan, diğerlerini dışlayan Müslüman/Türk bir milli kimlik inşası sürecine nasıl geçildiğini görüyoruz. Osmanlı’yı Müslümanlaştırmak, aynı zamanda bir iktisadi silah olarak da kullanılan boykotun, “milli” iktisadın kuruluşundaki rolünü ise karmaşık toplumsal-siyasal süreçlerin arasından çekip çıkararak, net bir biçimde ortaya koyuyor.

Benzer Kitaplar