Mevlana olmasaydı, Diyar-ı Rum çok kısa bir sürede Diyar-ı İslam olmazdı. Mevlana olmasaydı, Osmanlı Devletiyle tecessüm eden Türk-İslam mayası böylesine güçlü tutmazdı. Anadolu’dan yükselen bu ışık yetmiş iki milleti aynı çatı altında toplayamazdı. Anadolu insanı gönüllerin paslı kilidini bu kadar kolay açamaz, gönüllere de sultan olamazdı. Şark-İslam medeniyetinin sevgi ve hoşgörü yüzü bu kadar kesin bir dille vurgulanamazdı.