“Kendilerini ‘sultân-ı berr u bahr’ olarak tanımlayan Osmanlı padişahlarının, bu tanımlamanın bir gereği olarak 16. yüzyılda denizlere yönelik politikalar geliştirmeleri kaçınılmazdı. Bir taraftan Karadeniz ve Akdeniz’de, diğer taraftan Kızıldeniz, Basra Körfezi ve Hind denizlerinde donanma gezdirmeleri bu politikaların en doğal sonucuydu. Bu sayede Karadeniz bütün yabancı devletlerin ticaret gemilerine kapatılmış, Orta ve Doğu Akdeniz’de ahidnamesiz devletlerin gemilerine hayat hakkı tanınmamış ve Kızıldeniz ve Basra Körfezi Portekiz, İngiltere ve Hollanda gibi sömürgeci devletlerin müdahalelerine karşı korunmuştu.” İdris Bostan, Osmanlılar ve Deniz isimli bu çalışmasında, Osmanlı Devleti’nin deniz politikalarını, denizde oluşturduğu askeri ve idari teşkilatı ve donanmada kullandığı gemileri, birçoğunu ilk defa gün yüzüne çıkardığı arşiv kaynakları temelinde ve geniş bir zaman dilimi çerçevesinde ayrıntılı olarak inceliyor. Bir Osmanlı deniz gücünden bahsetmenin imkânsızlığı ya da Osmanlıların denizlere gerekli önemi vermedikleri gibi günümüze kadar sıkça tekrarlanan iddialara elinizdeki eserle cevap veren Prof. Bostan, Osmanlı deniz tarihi çalışmalarına ilişkin literatürdeki boşluğun giderilmesi yönünde ciddi bir adım daha atıyor.