20. yüzyıl başlarında Osmanlı devletinin düşünce dünyasını Batıcılık ve İslâmcılıkla şekillenen iki temel çizgi belirledi. Devletlerin gelişimini ve kalkınmasını Avrupa modernleşmesine bağlayan ve İslâm’ın modernleşmeyle uyuşmadığını destekleyen Batıcılık bu anlamda devlet yönetimine muhalif bir çizgi belirlerken II. Abdülhamit’in uygulamalarıyla zemini güçlenen İslâmcılık Osmanlı düşünce hayatında ilmiye sınıfının etkisini kaybetmesine engel olacak bir çaba içerisindeydi. Ulumi İktisadiye ve İçtimaiye Mecmuası, bu ortamda II. Meşrutiyet’in toplumun yönetimine dair tartışmalarının yer aldığı birçok gazete ve derginin arasında liberal düşünceyi savunan ve iktisat alanındaki yayınlardaki boşluğu dolduran bir dergiydi. İlk sayısı 1908 yılında yayınlanan ve temel argümanı ‘eski rejim’in imparatorluğun ekonomik gelişimine engel olması ve Batı’daki gelişmeleri örnek almamız gerektiği olan derginin de incelendiği bu kitabın Son Dönem Osmanlı konusunda çalışma yürütenler için başat kaynaklardan biri olacağına inanıyoruz.