Taşköprülüzade Ahmet Efendi Osmanlı ilim tarihi yazımı bakımından önem taşıyan bir müelliftir. Bunun sebebi kendisinin biri "ilimler"i, diğeri ise "bilginler"i konu edinen iki büyük eser kaleme almış olmasıdır. İlimleri ele alan eseri Miftâhü’s-Sa‘ade adıyla, bilginleri konu edinen eseri ise eş-Şakayıku’n-Nu’maniyye adıyla anılır. Her iki eser de aslında aynı projenin bütünleyici parçasıdır ve Osmanlı ilim tarihi için vazgeçilmez birer kaynaktır. Bu eser bunlardan ikincisi olup başlangıcından Kanuni dönemine kadar "Osmanlı Bilginleri"ni konu edinmektedir. Müellifin, dünya devleti Osmanlı’nın entelektüel hayatına ayna tutuyor olması eseri cidden önemli kılmaktadır. Esere hakim olan ilim anlayışı nakli/akli ilimler, medrese/tekke ilişkilerini tam bir bütünlük içinde ele alması bakımından dikkat çekicidir. İlk on Osmanlı padişahı dönemindeki 502 bilgine ait entelektüel biyografinin yer aldığı Şakayık, Arapça aslından dilimize kazandırılmıştır. Taşköprülüzâde, sahip olduğu bütüncül ilim anlayışının tabii bir uzantısı olarak ünlü müderrisleri, öncü tasavvuf büyüklerini ve kurucu "bilim adamları"nı "ulema"dan sayarak kitabında tanıtmaktadır. Hacı Bayram Velî, Molla Fenarî, Ali Kuşçu, Kemalpaşazade, Mirim Çelebi, Karaca Ahmet, Zembilli Ali Efendi, Fethullah Şirvani... gibi farklı renkler taşıyan nice büyük isim aynı kervana katılan ilim ve marifet yolcuları olarak yerlerini alırlar kitapta. Osmanlı Bilginleri adıyla yayımladığımız bu eserin nitelik belirten bir vasfı da Şakâyık’ın klasik bir Türkçe tercümesinde yer alan Nakşî Ahmed’e ait özgün minyatürlerin tablolar halinde metne eşlik etmesidir.