Bahçe bizim hayatımızın bir aynasıdır. O da bizler gibi hastalanır, yokluk çeker; zararlı mantarlardan yakınır, parazitler yüzünden huzursuz olur, hatta bazı bitkilerde urlar bile oluşabilir. Bir bakterinin yol açtığı ateş bir anda sevdiklerimizin beklenmedik ölümleri gibi sağlıklı bir ağacı yok edebilir. Peki tüm bunları kabul ediyoruz da neden bahçemizden ya da yetiştirdiğimiz ürünlerden kusursuzluk istiyoruz? O da canlı, o da beklenmedik saldırılara açık, o da hastalanabilir, küsebilir, naz yapıp ilgi bekleyebilir. Bahçeyi olduğu gibi kabul edememe, onu kusursuz görme ihtiyacı belki de ona hâkim olma, onu yönetme dürtümüzden geliyor. Oysa biz bahçemizle bir bütünüz. O da bizim gibi ilgi, sevgi ve düzen istiyor. Tıpkı bizim gibi bahçemiz de tuzruhu içmek istemiyor... Organik Bahçe Rehberi, çevresindeki doğayla kavga etmeyen, kuşlar, böcekler ve çeşitli hayvanların içiçe yaşadığı, en önemlisi de kimyasalların asla sızmadığı bir bahçeye nasıl kavuşabileceğinizle ilgili ipuçları verirken, bulunduğunuz doğa koşullarına uygun sebze bahçesini nasıl yaratabileceğinizi de tohumdan sulamaya, çapalamaya, ekim biçimlerine, komşuluk ilişkilerine kadar örnekleriyle birlikte ayrıntılı bir şekilde anlatıyor.

Benzer Kitaplar