Anne babasının yanında sigara bile içemeyen, evin sakin çocuğu olan benim; silahtan, polisten, kavgadan uzak durmam, yanına bile yaklaşmamam gerekirdi. İşin aslı korkuyordum. Polise yakalandığımda dizlerim titriyor, neredeyse birbirine çarpıyordu. Ama polisten kurtulduğumda aynı şeyleri yine yapıyordum. Faşistlerle kavgaya giderken içime bir korku giriyor, ama bu benim oraya gidip kavga etmeme engel olmuyordu. (...) Kendi yaşadıklarımdan anladığım kadarıyla cesaret korkmamak değil, yapacağını korka korka yapmaktır. Belki de başkaları hiç korkmuyordur. Bilmiyorum. Ben korkuyordum, ne ki korku beni mücadeleden alıkoymuyordu.