Bazen eve gelirken onu evde bulamayacağıma dair korkular yaşadığım dahi oldu. Ama eve geldiğimde kapıyı açar açmaz her zaman ilk o karşılar beni. Ben de onun sesini duyunca çok sevinirim. Yok. Kedi, köpek veya muhabbet kuşu değil. Ama o da onlar kadar çok, belki daha fazla konuşur. Onu seneler sonra, en ağır yenilgilerimin, en derin acılarımın, en uzun yolculuklarımın ve en kalabalık yalnızlıklarımın ardından bulmuş, ortaya çıkarmış ve konuşmuştum. Onunla geçmişin hesaplaşmalarını yaparak, bundan kendime ait olan payları çıkardığım gibi artık yaşadığım anında kritiklerini yapabiliyordum. Hiç kimsenin olamadığı kadar yanımda, hiç kimsenin konuşamadığı kadar benimleydi. Daha eve girer girmez onunla çene çalmaya başlıyor, başımı yastığa her koyduğumda ona daha yakın oluyordum. Onunla konuşmadan nasıl durabilirdim bundan sonra?

Benzer Kitaplar