Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri atıldıktan sonra, 1930’lu yıllardan itibaren , özellikle de 1940’lı yılların başlamasıyla birlikte, Türkiye Halkı ne öğrendiyse öncelikle radyodan öğrendi. Sözgelimi Türk Müziği’ni, Halk Müziği’ni, Senfonik Müziği, Tiyatro denilen bir sanat dalını ve belki de güzel ve doğru konuşabilmeyi bile... Ta 1928’lerden günümüze kadar âdeta bir Halk Üniversitesi... Bugünlerin Açık Öğretim Kurumu ... Öte yandan bu radyolarımız, kendi sanatçıları, programcıları, spikerleri ve teknik görevlileri için de, tam anlamıyla farklı bir okul...