İssei Sagawa öldürdüğü insanların etinin çiğ başığına benzediğini söylemişti. Karl Decke yakalanana kadar yaklaşık 289,5 kilogram insan eti yemişti. Arwin Meives internette tanıştığı kurbanını yemişti. Nico Claux ise insan etinin nasıl pişirileceğine dair kılavuz bile hazırlamıştı. Mideniz mi bulandı? Oysa bvütün bunlar basında yer bulan gerçek olaylar. Dünyanın en ünlü kriminoloğu Mark Benecke elinizdeki kitapta okuyucuyu insan ruhunun en karanlık köşelerine doğru korkunç bir yolculuğa çıkarıyor. Benecke tarih boyunca karşılaşılan yamyamlık hadiselerini, 19. ve 20. yüzyıllarda vampirlerin suç tarihini örneklerle anlatıyor. Benecke hastalık ve şeytaniliğin sınırlarına yaptığı bu gezide seri katillerin iç dünyasını gözler önüne seriyor. İki pedofil seri katille yaptığı görüşmeleri ve bunların mektuplarını yorumluyor. Benecke'nin dünyanın dört bir yanında yürüttüğü soruşturmalar esnasında edindiği tecrübeleri okurken iyiyle kötü arasındaki sınırın bazen ne kadar geçirgen olabileceğini görerek hayret edeceksiniz. Hermann Hesse'in de dediği gibi, Aydınlığı tanımak isteyen, karanlığı da tanımalı . Bu kitabı okuduktan sonra etrafınıza daha farklı bir gözle bakacaksınız.