Karl Marx, bir zamanlar, ölü nesillerin gelenekleri yaşayanların akıllarına kâbus gibi çöker, diye yazmıştı. Melbourne’lu yazar Christos Tsiolkas’ın romanı Ölü Avrupa, sadece Avrupa tarihinin yükünü -özellikle anti- Semitizm ve Soykırım dehşetini- değil, daha huzur kaçırıcı biçimde, ırkçılık ve anti-Semitizmin günümüzdeki inatçı devamlılığını sorguluyor. Tsiolkas, çürüyen 21. Yüzyıl Avrupası’nın soğuk, bitik, ekonomik rasyonalizm ve milliyetçilik ile şiddetin yeni hayaletinin sınıf farklarını derinleştirdiğinin, ırk temelli nefreti şiddetlendirdiğinin resmini, Yunan asıllı Avustralyalı eşcinsel genç fotoğrafçı Isaac’in gözü ve objektifinden çiziyor.