Dualarımızda asla yalan yoktur. Kendimizi niye aldatalım? Zayıflığımızdan, âcizliğimizden hiç utanmadan dua ederiz. Duanın dilini bilmeyenler aslında dünyanın da dilini bilmiyorlar demektir. Çünkü rüzgârların uğultusunu, dalgaların hışırtısını, kuşların cıvıltısını, suların şırıltısını duymayanlar; rengârenk kelebeklerin kanat çırpışlarını, al renkli lalelerin, masmavi menekşelerin, sapsarı papatyaların açılışını görmeyenler, duayı nereden bilsinler? Duanın dilini bilmeyenler, hayatla aynı dili konuşamazlar!