Kur’anı’ı anlamak ve Kur’an’a göre yaşamak, iman eden bir insanın yaşamındaki en büyük amaçtır. Bu amaca ulaşabilmek için de Hz. Muhammed’in tebliğ ettiği son vahiy kitabı olan Kur’an’a iman edenler olarak, Kuran’ın zaman üstü ve evrensel özellikli kesin hükümlerini ve ilgili konularını çok iyi bilmek zorundayız. Çünkü bu hükümlerin her biri birer ibadettir ve Kur’an’ın ana mesajlarıdır. İslâm didinin Anayasa kitabı olan Kur’an’daki bu kesin hükümleri, yaşamımızda uygulamayı başarmaktan sorumluyuz ve bunlardan sorgulanacağız. İşte bu hükümleri daha kolay anlamak ve bunlara göre yaşayabilmemiz için de konularına göre ve ilgili ayetleri bir arada görmek, asırlardır başkalarına ve kanaatleri ile kişisel Kur’an bilgilerine bağlı olmaktan bizleri kurtaracaktır. Konularına göre ayetleri bir araya getirme yanında, ayetler ışığında kısa açıklamalarla da konuların pekişmesini sağlamaktadır. Konular demek, din kuralları bütünü demek olduğundan, konuları bilmek dine göre yaşamayı da sağlayacak ve dine yönelik bilgili kılacaktır. Bu bilgili oluş, kişiyi ayrıca dinselleştirilmiş gelenekler, hurafeler ve rivayetlerden kurtaracak, özgün iradeli, eleştirel akıllı ve sorgulayıcı yaratılışına uygun bir yapıya kavuşturacaktır. Böylece Allah’ın bizlerden beklediği gibi, Kur’an’ın bildirdiği gerçek İsl’âm?ın gereklerini yerine getirme şansını da yakalamış olacağız.