Kavramların sürdürülebilir olması toplum içinde kullanım durumuna bağlıdır. Bir zamanlar ahlak-ahlaklı-ahlaksızlık kavramları çok sık kullanılırdı. Fakat günümüzde bu kavramları çok az işitir olduk. Bu kavramların yerine etik, değer kavramları kullanılır oldu. Toplum içinde gerçekleşen birçok olay etik kavramı ile anlam bulmaya başladı. Bu nedenle başta Cumhurbaşkanlığı Etik Kurulu ve Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere tüm kurumlar tarafından etik ve eğitimi konusuna önem verilmeye başlandı. Nitekim Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ziya SELÇUK, 2018-2019 Eğitim Öğretim Yılı Açılış Konuşmasının bir bölümünde; “Biz çocuklarımızı çift kanatlı olarak yetiştirmek mecburiyetindeyiz. Bu kanatlardan birisi bilgidir, bilimdir. Öbürü de ahlaktır, erdemdir. Yanlış hatırlamıyorsam Barselona ve Real Madrid maçı öncesi spiker her iki takımın antrenörleriyle röportaj yapıyordu. Barcelona takımının çalıştırıcısı “Kazanmak için her şeyi yapacağız,” diyor. Real Madrid takımının çalıştırıcısı ise “Kazanmak için her şeyi yapmayacağız,” diyor. “Bizim etik sınırlarımız var,” diye ekliyor. Biz bir işi yaparken nasıl yapacağımız konusunda gerçekten tekrar tekrar düşünmek zorundayız. Çünkü ahlak insan için izan taşı. Olmazsa olmaz. O yüzden de çocuklarımızın çift kanatlı yetişmesi bir zaruret,”diyor. Yapılan araştırmalar da bu durumu destekler niteliktedir. Ayrıca eğitim, etik bireyler yetiştirdiği sürece amacına ulaşmaktadır. Etik davranma becerisi gelişmiş bireylerin yetişmesi için okullara da önemli görevler düşmektedir. Bu süreçte okulda en büyük sorumluluk da öğretmenlerindir. Bu anlamda eğitimciler ve eğitimci adayları için, bu çalışmada akademik dilden uzaklaşılarak herkesin anlayabileceği bir dilde etik davranma becerisinin gelişimi üzerine güncel, eğitim öğretim ortamında yaşanmış etik olan ve olmayan örnek olaylara yer verilmeye çalışılmıştır.