İvan Aleksandroviç Gonçarov’un tembelliğe yeni bir tanım getiren eseri Oblomov yazıldığı dönemde büyük ses getirmiş ve bir buçuk asır sonra bile tembellikten konuşurken akla gelen ilk isim olmuştur. Gonçarov’un, Oblomov’un tembelliği, miskinliği, hayalperestliği üzerinden bir ulusun içinde bulunduğu hali, mizahi bir dille anlattığı bu roman, herkesin aslında biraz “Oblomov” olduğunu anlatır okuruna. Dönemin Rusyası, Doğu ile Batı çatışması her satırda bütün berraklığıyla kendini gösterir. Oblomov ve ondan da tembel uşağı Zahar, Rusya’yı; Oblomov’un her durumda yardıma koşan dostu Ştoltz ise disipliniyle Avrupa’yı temsil eder. Bir de Oblomov’un hiç ummadığı bir anda karşılaştığı Olga vardır. Gerçekten aşk her şeyi alt edebilir, Oblomov gibi bir adamı bile hayata döndürebilir mi?..