Nurhak, beş bin yıllık belgeli tarihiyle Anadolu coğrafyasının en eski yerleşim yerlerinden biridir. Nurhak, binlerce yıllık tarihi boyunca birçok medeniyete ve kültüre ev sahipliği yaptı. Tarihin akışını değiştiren, devletlerin kaderine yön veren önemli birçok olay bu coğrafyada meydana geldi. Nurhak, Tarihî İpek Yolu’nun bağlantı yollarında, Asur Ticaret Kolonilerinin geçiş güzergâhında yer aldı. Hititlerin höyüklerine ev sahipliği yaptı. Roma yerleşim yerlerinin ve sınırlarının bekçiliğini yaptı. Müslümanlarla-Bizans arasında sınır oldu, sınır savaşlarına sahne ve şahit oldu. Anadolu Selçuklu Devletinin en önemli kervan yolu Nurhak’tan geçti. Memluk-Selçuklu-Moğol savaşı bu bölgede oldu. Nurhak, Osmanlı ile Memluklular arasında tampon bölge oldu. Dulkadir Beylerinin biricik yaylağı oldu. Osmanlı-Dulkadir savaşı yine bu bölgede yapıldı. Bu kadar köklü bir geçmişi olan, stratejik noktada bulunan Nurhak; Prof. Dr. Faruk Sümer’in deyimiyle “Kayseri-Halep kervan yolunun en bilinmeyen bölgesi” olarak kaldı, bu bölgeyle ilgili bugüne kadar ciddi bir araştırma yapılmadı. Bundan dolayı da tarihi ve coğrafi gerçeklik kimi zaman bilinçli kimi zaman bilinçsizce saptırıldı ve Nurhak’a ait birçok husus Nurhak’la ele alınmadı. Bu kadar köklü bir tarihe sahip Nurhak üzerinde, maalesef ki bu eser yayınlanıncaya kadar kayda değer bir çalışma da yapılmadı. Nurhak üzerine doğru düzgün bir çalışma yapılmadığı için kimi zaman eksik, kimi zaman yanlış, kimi zaman yanlı/önyargılı yaklaşımlarla Nurhak anlatılmaya veya anlamaya çalışıldı. İnsanların müracaat edeceği, işin hakikatini öğreneceği bir kaynağın olmaması yüzünden hakikat gün yüzüne çıkamadı. ..