“Şiddet-i sevdan bende akıl fikir bırakmadı. Bu nasıl meshuriyet bilmem ki! Evvelden bana aşktan, muhabbetten bahseyledikleri mariz-i sevda olanların gözleri dünyada hiçbir şey görmediğini hikâye ettikleri zaman ben gülerdim. Hep bunlar bana mübalağakârane birer masal gibi gelirdi. Meğerse aşk denilen hissin külliyen cahili imişim. Sana gelinceye kadar dünyada kimseyi cidden sevmemişim.” Hüseyin Rahmi Gürpınar, Nimetşinas’ta, Aksaray’da yaşarken tanık olduğu gerçek bir olayı, bir konağın hanımı, beyi ve hizmetçisi arasında yaşanan aşk üçgenini anlatır. Hüseyin Rahmi, eserinde erkekleri eleştirerek, kadınlara ise “kendince” görevlerini hatırlatarak aile ilişkileri üzerinden toplumun eğitimine katkı sağlamak ister. Elinizdeki baskıda, Nimetşinas’ın ilk kez kitap olarak yayımlandığı 1902 baskısı esas alınmış ve günümüz okuru için yabancı sayılabilecek kelimelerin anlamı dipnotlarda verilmiştir.