Ucu açık, soru soran metinler zamana dirençlidir. Klasik olmak, bir anlamda, bütün zaman ve mekânlardaki insanın varoluş sorunlarına ve sorularına denk düşmektir. Çestov’un eserini bu klasik tanımlamasıyla anmanın gerekçesi, sorunsalları bir yana, asıl sınıflandırılamazlığı, özetlenemezliği, moda olmaması, hatta unutulmasıdır... Ama Georges Bataille’dan D. H. Lawrence’a, André Gide’den André Malraux’ya, Albert Camus’den Emmanuel Lévinas’a, Benjamin Fondan’dan Cioran’a, Yves Bonnefoy’dan Deleuze’e dek Çestov’dan etkilenmiş, ona hayran kalmış, onunla boğuşmuş yazar, düşünür de çok...