2008-2009 mali krizi, son yıllarda ileri ekonomilerin siyasi ortodoksisini oluşturan fikirler bütünü olan neoliberalizme temelden bir meydan okuyuş sergiliyor gibi gözüktü. Bu önemli yeni kitapta Colin Crouch, neoliberalizmin bu meydan okumayı umursamayacağını öne sürüyor. Sebebi, her ne kadar serbest piyasalarla ilgili gözükse de, neoliberalizmin icraatta dev şirketlerin kamusal yaşamı tahakküm altına almasıyla ilgileniyor olması. Mali kriz ve bazı finans kuruluşlarının ‘batmayacak kadar büyük’ olduğunun kabul edilmesi bu duruma ket vurmaktansa iyice pekiştirdi. Siyasi tartışmaların büyük bir kısmı hâlâ piyasayla devlet arasındaki çekişmelerle meşgul olsa da, şirketin her ikisine yaptığı etki bugün çok daha önemlidir. Bu duruma gelmemizi sağlayan birkaç sebep vardır: - Paraya düşkün siyasetçiler ve partiler için bağışları giderek önem kazanan şirketlerin lobi gücü; - Piyasalarını biçimlendirip hâkimiyet kuracak kadar büyük olan şirketlerin, rekabet gücünün zayıflaması; - Kamu ihaleleri sayesinde hükümetle özel ilişkiler sağlayan şirketlerin kamu düzeni üzerinde uyguladıkları güç; - Kendi kurumsal sosyal sorumluluk gündemlerini tertipleyen teşebbüslerin elde ettiği ahlaki inisiyatif.