İşine odaklanmış, modern, şehirli ve iyi eğitimli profesyoneller olarak çoğumuzun hayatı genellikle ev ve iş arasında geçip gidiyor. Şehrin yoğun temposunda kendimize hak ettiğimiz zamanı ayıramıyoruz. Yıllar geçtikçe, zamansızlık ve yorgunluk gibi nedenlerle yeni insanlarla daha da az tanışmaya başlıyoruz. Üstelik tanıştığımız insanlara da daha zor güvenir oluyoruz. İşimizdeki başarıyı özel hayatımıza taşımakta genellikle zorlanıyoruz. Kendimizi ailemiz ve sosyal çevremizin baskılarına maruz kalmışken bulabiliyoruz. Şehir hayatında etraf insan kalabalığından geçilmiyor ancak kimin doğru insan olduğunu, bunu nasıl anlayacağımızı, anlasak da o doğru insanla nerede ve nasıl tanışacağımızı bilmiyoruz. Daha da önemlisi: Peki ya ben doğru insan mıyım? Deneme-yanılma sonucu çıktığımız randevular ya da ayrıl-barış şeklinde sürdürdüğümüz ilişkiler sonrası ilişki hayatımız da kısır bir döngüye giriyor, inancımızı ve duygusal enerjimizi kaybediyoruz. Denemekten vazgeçiyoruz. Ve sonra da umutsuzluk geliyor: Benim için doğru insan belki de yoktur! Sizde bu ve benzeri durumları yaşayan yüz binlerce insandan biriyseniz, bu kitabı sizin için yazdık!