Bu kitap Jürgen Habermas ve John Rawls arasında 1995 yılında gerçekleşen bir tartışmayı Türkçe okuyucusu ile buluşturuyor. Rawls ve Habermas çağdaş siyaset felsefesinde belirleyici öneme sahip iki büyük düşünürdür. Kendi ifadeleriyle Rawls siyasal liberalizmin , Habermas ise Kantçı cumhuriyetçiliğin savunucusudur. Bu iki önemli filozofun karşılaşmasından çıkan kıvılcımların üzerine düştüğü sorunlar sadece meraklısını ilgilendirebilecek cinsten soyut felsefi konulardan ibaret de değil. Tam aksine, Türkiye coğrafyasında yaşayan herkese, her gün dokunan sorunlar bunlar: Laik ile İslâmcının, Türk ile Kürt’ün, liberal ile sosyalistin, demokrat ile cumhuriyetçinin barış içinde bir arada yaşamalarına olanak sağlayabilecek, çoğulcu, özgürlükçü ve eşitlikçi bir toplumsal adalet ve siyasal meşruiyet anlayışı nasıl formüle edilebilir? Böylesi demokratik bir anlayışın, dini inancı veya dünya görüşü ne olursa olsun, herkesi bağlayabilecek, genel bir geçerliliği olduğu iddiası nasıl temellendirilebilir? İçinde düşünsel ve vicdani çeşitlilik barındıran bir toplumda böylesi demokratik bir anlayışı esas alan bir siyasal ve hukuki yapı nasıl kurulabilir? Böyle bir yapıyı düşünsel ve vicdani çeşitlilik koşulları altında yaşatmak nasıl mümkün olur? Rawls- Habermas tartışması, bu sorulara karşı önemli ipuçları sunuyor.