Devrimci teori olmadan, devrimci hareket olamaz. Öncü savaşçı rolü, ancak en ileri teoriyi kılavuz edinen bir partiyle yerine getirilebilir. Kitlelerin kendiliğinden kabarışı ne kadar büyük, hareket de ne kadar yaygın olursa, sosyal-demokrasinin teorik, siyasal ve örgütsel faaliyetinde daha ileri bir bilinç göstermesi gereği o ölçüde artar. Somut anlamda eylem çağrıları, ancak eylem yerinde yapılabilir; ancak bizzat harekete girişenler ve bunu anında yapabilenler böyle tesirli çağrılarda bulunabilirler. Biz sosyal-demokrat yazarlara düşen görev, siyasal teşhirleri ve siyasal ajitasyonu derinleştirmek, genişletmek ve yoğunlaştırmaktır. Siyasal sınıf bilinci, işçilere ancak dışarıdan taşınabilir, yani ancak ekonomik mücadelenin dışından, işçilerle patronlar arasındaki ilişkiler alanının dışından taşınabilir. Devrimciler örgütü, her şeyden önce ve esas olarak devrimci faaliyeti meslek edinmiş kişilerden oluşmalıdır. Böyle bir örgütün üyelerinin bu ortak vasfı dikkate alındığında, işçilerle aydınlar arasındaki ve hele hele farklı meslekler arasındaki her türlü ayrım tamamen kaldırılmalıdır. Bu örgüt zorunlu olarak çok geniş tutulmamalı ve olabildiğince gizli bir yapıda olmalıdır. Bir gazete yalnızca bir kolektif propagandacı ve kolektif ajitatör değil, aynı zamanda kolektif bir örgütleyicidir. Bu bakımdan, gazete, inşa halindeki bir binanın etrafına kurulan iskeleye benzetilebilir; ayda en az dört defa basılan ülke çapında bir gazete ağının kurulup, sırf bu gazetenin dağıtılması faaliyeti bile gerçek bağların kurulmasına katkıda bulunur.