Mürebbiye adlı öyküde, derin bir sevgiyle bağlandıkları mürebbiyelerinin bir sır sakladığını öğrenen iki kız kardeş, hayatın acımasız bir yüzüyle tanışırlar ve güven, sadakat, dürüstlük kavramlarını sorgulamaya başlarlar. İçlerini kemiren bir merakla ve uykularından çalan bir kederle bu genç kadının talihsiz bir sona doğru sürüklenişini izlerken artık ne kendi içlerine ne de dünyaya aynı gözle bakabileceklerdir. Leporella ise hiç kimseye ve hiçbir şeye sevgisi olmayan duygusuz bir kadının öyküsüdür. Crescenz dış dünyayla bağlantısı kopuk, sıradan ve donuk bir hayat sürerken bir gün evinde hizmetçilik yaptığı Baron’a olan ‘tuhaf’ duyguları ve karısına duyduğu nefret gün yüzüne çıkar. Zweig’ın zarif anlatımı ve gerçekçi betimlemeleriyle insan ruhunun kuytu köşelerine ışık tutan ve edebi bir anafor yaratan bu çarpıcı öyküleri Levent Bakaç’ın özenli çevirisiyle sunuyoruz.