Mum kitabı öncelikle okuyucuyu ya da okuyucudaki algıları isminden dolayı şaşırtacaktır. Mum deyip geçmeyin. Çünkü bu kitap isminden daha çok içerdeki karakterleriyle Mum adı verilmiştir. Karakterler yaşadığımız coğrafyanın gerçekliklerinden payını almış ve hayatlarını imlasız yaşamış insanlarını da resmeden hatta bir fotoğraf karesi olarak da okunması gereken üç insan-kadın üç farklı insan-kadınların sessizliğini barındıran bir öykü kitabıdır. Doğal gerçeklikle toplumsal gerçekliklerin iç içe geçtiği ve kültürel çatışmaların da dolaylı olarak coğrafyamızın saflığı ve inceliğini temsil üç insan-kadının yazarın dil gücüyle belleklerimize dönüş yaptıran tavrını da Mum kitabındaki öykülerde fark edilecektir. Ali Kıvrak, kitaptaki öyküleriyle toplumsal belleğin ve vicdanın yeniden sesi olmuştur. Baskıcı ve sınırlandırıcı dilin ötesinde okuyucunun işlevsel yönünü canlandırarak akıtan yalın üstelik içten bir dille sorumlu olduğu çağın sesine kendi sesini katarak dillendirmiştir. Mum kitabındaki öyküler, yaşadığımız coğrafyanın yalın gerçeklerini yansıtır. Her yaşanmışlık öykü değildir… Salih Aydemir