“Birini eleştirmeye kalktığında herkesin seninle aynı imkânlarla dünyaya gelmemiş olduğunu aklına getir.” 20. yüzyıl Amerikan edebiyatının önemli isimlerinden F. Scott Fitzgerald, Muhteşem Gatsby’de ‘Caz Çağı’ olarak adlandırılan dönemi gözlemci ve eleştirel bir yaklaşımla sunarken, gizemli bir zengin olan Jay Gatsby’nin evinde düzenlenen partiler, eğlenceli yaşam tarzı ve insanlarıyla 1920’lerin Amerika’sını okura yansıtır. Geçmişiyle verdiği mücadele ve unutamadığı aşkı Daisy’yi yeniden kazanma çabaları ön planda saplantılı bir aşkı gösterirken Fitzgerald, bu aşktan hareketle Gatsby’nin bitmeyen umudunu, Amerikan rüyasıyla birlikte günümüze taşıyor. ‘‘Bir insana dostluğumuzu o yaşarken göstermeyi öğrenmeliyiz, öldükten sonra değil.”