Firavunların bile Tanrılar tarafından görevlendirilmiş memurlar olarak algılandığı Mısır’da Osman Bayyumi küçük bir arşiv memuru olarak hayata atılır. Ancak ailesi çok yoksul olduğu için eğitimini yarım bırakan bu genç adamın gözü çok yükseklerdedir. Ne yapıp edecek, günün birinde genel müdür olacaktır. Devleti Allah’ın bu dünyadaki mabedi olarak gören Bayyumi devlete hizmet etmeyi Allah’a ibadet gibi de düşünmektedir. Genel müdürlük makamı bu ibadetin ilahi bir düzen ve sadakat içinde yapılacağı en iyi, en etkin yerdir. Dolayısıyla bütün hayatını bu biricik amacına uygun olarak düzenleyen genç adamın hedefine ulaşabilmek için yapamayacağı şey yoktur.