Hz. Peygamber’in hayatını konu alan bu eser, baştan sona peygamber sevgisiyle yazılmış bir na’t ve Allah aşkıyla yazılmış bir tevhit gibidir. Şairin peygamberine olan gönülden bağlılığı, Allah’a duyduğu mutlak ve tam imanı eserin her mısraına sinmiştir. Yazıcıoğlu Mehmed tarafından tamamlanmasından sonra kısa sürede Türkçe konuşulan her yere ulaştırılan Muhammediye, o tarihten beri her kesimden insan tarafından evlerde, konaklarda, saraylarda vs. sürekli zevkle okunmuştur. Türk milletinin İslâm kimliğini oluşturan ve manevi dünyasını inşa eden mümtaz eserlerden biri olan Muhammediye, Türk milletinin peygamberini ve dolayısıyla dinini öğrendiği temel birkaç kaynaktan biri olmuştur. Âmil Çelebioğlu tarafından hazırlanan Muhammediye’nin 9000 beyitlik metni bugünkü harflere çevrilmiş, başına da çok geniş bir inceleme konmuştur. Çelebioğlu, müellifin hayatı, eserleri, ilmî ve tasavvufi şahsiyeti hakkında detaylı bir araştırma yapmıştır. Muhammediye’yi ve yazarını daha iyi tanımak ve tanıtmak için yalnızca müellif ve Muhammediye’yi incelemekle kalmamış, müellifi yetiştiren babası, şeyhi ve hocalarını; ayrıca kardeşlerini, dostlarını ve onların eserlerini de araştırmış ve onlarla ilgili bilgiler vermiştir. Metnin daha iyi anlaşılmasını sağlamak adına kitabın sonuna bir lügatçe eklemiştir.